
İkili Bankacılık Sisteminde İktisadi Büyüme ve Katılım Finansının Rolü
Günümüz küresel ekonomi sisteminde ikili bankacılık modeli, geleneksel bankacılık ile İslami bankacılığı bir arada barındıran ve farklı finansal ihtiyaçları karşılayan bir yapıdır. Çalışmalar, bu modelin özellikle gelişmekte olan ülkelerde ekonomik büyümeye nasıl katkı sağladığını analiz etmektedir. Peki, ikili bankacılık sistemi gerçekten ekonomik büyümenin önemli bir unsuru mudur? Katılım finansının bu süreçteki rolü nedir? İşte ampirik analizlerin ışığında öne çıkan bulgular…
İkili Bankacılık Modelinin Ekonomik Büyümeye Etkileri
Araştırma, Türkiye ve Malezya gibi ülkelerde ikili bankacılık sisteminin büyümeye etkisini ampirik verilerle değerlendirmiştir. İslami bankacılık ve geleneksel bankacılık arasındaki etkileşimler incelenerek, finansal sistemlerin ekonomik büyüme üzerindeki katkıları analiz edilmiştir.
Çalışmada elde edilen bulgulara göre:
- Bankacılık sektörü, ekonomik krizler karşısında farklı tepkiler verebilmektedir. 2001 ve 2008 krizleri gibi ekonomik sarsıntılar sonrası, İslami bankacılık modelinin esnekliği daha belirgin hale gelmiştir.
- Malezya’da İslami finansın ekonomik büyümeye olan katkısı, Türkiye’deki geleneksel bankacılık modeline göre daha farklı bir yapıya sahiptir. Malezya’da devlet destekli İslami bankacılık uygulamaları, ekonominin büyümesini teşvik eden önemli faktörlerden biri olmuştur.
- Türkiye’de ise İslami bankacılık, geleneksel finans sisteminin bir alternatifi olarak konumlanmış, ancak daha çok tamamlayıcı bir yapı sergilemiştir.
İslami Bankacılığın Büyümeye Katkısı
İslami bankacılık sisteminin temel ilkeleri olan faizsiz finansman, risk paylaşımı ve reel ekonomiye dayalı finansal işlemler, uzun vadede sürdürülebilir büyümeyi destekleyen unsurlar olarak görülmektedir. Çalışmanın sonuçları, özellikle İslami finansın kriz dönemlerinde daha dirençli bir yapı sunduğunu göstermektedir.
Bunun temel nedenleri şunlardır:
- Varlık temelli finansman modelleri, ekonomik dalgalanmalardan daha az etkilenmeyi sağlar.
- Risk paylaşımı esasına dayalı işlemler, finansal istikrarı destekler.
- Katılım bankalarının reel sektör yatırımları, ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğine katkı sunar.
Geleceğe Yönelik Öneriler
Araştırma sonuçları, ikili bankacılık sisteminin ülkelerin ekonomik büyüme stratejileri içinde daha etkin kullanılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Özellikle İslami bankacılık modellerinin, regülasyonlarla desteklenmesi ve finansal kapsayıcılığın artırılması, sürdürülebilir büyüme açısından kritik adımlar olarak değerlendirilmektedir.
Bunun yanında:
- Devletlerin İslami bankacılığı teşvik eden yasal çerçeveleri güçlendirmesi, sektöre olan güveni artırabilir.
- İslami finans araçlarının fintech çözümleri ile entegre edilmesi, daha geniş bir yatırımcı kitlesine ulaşmayı sağlayabilir.
- Eğitim ve farkındalık programlarıyla finansal okuryazarlık artırılmalı, bireylerin faizsiz finansman olanaklarından daha fazla yararlanması sağlanmalıdır.
Sonuç olarak, ikili bankacılık sisteminin ekonomik büyümeye olan katkısı yadsınamaz. Ancak, İslami bankacılığın daha etkin hale gelebilmesi için düzenleyici otoritelerin ve sektör oyuncularının iş birliği yapması gerekmektedir. Gelecekte, faizsiz finans modellerinin fintech ve dijital bankacılık ile entegrasyonu, katılım bankalarının ekonomik büyümeye olan katkısını daha da artırabilir.
Bu yazı, Sayın Gökhan Alpen’in “İkili Bankacılık Sisteminde İktisadi Büyüme İlişkisi: Ülke Karşılaştırmalı Ampirik Analiz” başlıklı akademik çalışmasından alınmıştır